Skip to main content

Sünnetin Tarihçesine Kısa Bir Bakış

Sünnetin ilk defa ne zaman yapıldığı bilinmediğini belirten Antalya Sünnet ve Çocuk Cerrahi Kliniği’nden Op.Dr. Muzaffer Zorlu, ancak dünyada yaklaşık 15.000 yıldır yani , tarih öncesi dönemlerinden beri sünnet uygulandığını söyledi.

Tarih boyunca sünnetin temizlik, cinsel hayata hazırlanmak, üremek, toplum içinde sosyal prestij kazanmak ve bereket tanrılarına kurban vermek gibi çeşitli nedenlerle yapıldığını söyleyen Op.Dr.Muzaffer Zorlu, “İlkel toplumlarda sünnet acıya dayanma ve topluma kabul edilme aracı olarak görülüp uygulanmıştır. Ülkemizde de sünnet erkek olmak ve büyümek İçin yapıldığı çocuklara anlatılmaktadır.” dedi.

Sünnetin yazılı tarihten önce başladığını ifade eden Op.Dr. Muzaffer Zorlu, arkeolojik araştırmalar bize göstermektedir ki eski Mısır’da İbraniler ve Fenikeliler de hatta Amerika kıtasındaki eski Aztekler de sünnet işlemi yapılmaktaydı.

Taş devrine ait mağara çizimlerin de ve yaklaşık 6000 yıl önce eski Mısır dönemine ait Ankh-Mahor tapınağında duvar resimlerinde sünnet tasvirleri görüldüğünün altını çizen Op.Dr. Muzaffer Zorlu, Milat’tan önce 4000 yılında Firavun ikinci Ramses’in oğlunun sünnet edildiğine dair belgelerin olduğunu vurguladı.

Mısır’da sünnet

“Mısır toplumunda dini inançlar gereği bedenin, yiyeceklerin ve evlerin çok temiz olması gerekiyordu. Vücuttaki kılların tıraş edilmesi, günde iki defa banyo edilmesi, suların kaynatılarak içilmesi yaygın uygulamalardı.” diyen Op.Dr. Muzaffer Zorlu, “Kipti kelimesi çocuklarını sünnet ettirdikleri için Mısırlılara Yunanlılar tarafından verilmiş bir isimdir. Eski Mısır’da sünnetin hijyen için yapıldığı düşünülmektedir.“ şeklinde konuştu.

Musevilerde sünnet

Mısır’da 12 yaşına gelmiş erkek çocukların sünnet edildiği ve sünnetin hijyen yanında ahlaki, ruhani ve entelektüel gelişimin bir parçası olarak görüldüğünü belirten Op.Dr. Muzaffer Zorlu, “Antik Mısır’da esir alınmış savaşçılar köleliğe alınmadan önce sünnet ediliyordu. Esir edilen Musevilerin bu şekilde sünneti benimsedikleri düşünülmektedir. Zamanla da sünnet Musevilik dini uygulamalarına dahil edilerek Tanrı ile insan arasında bir anlaşma olarak kabul edilmiştir.” dedi.

Yahudilikte sünnet erkek çocuğun doğumunun sekizinci gününde yapılan dini bir emirdir. Müslümanlıkta ise farz olmadığı halde Müslümanlığının bir belirtisi olarak değerlendirilmiştir. Sünnetsiz Müslüman erkek düşünülemez ve her erkek çocuk mutlaka sünnet yapılır. Sünnet Hazreti İbrahim’den beri uygulanan bir gelenek ve uyulması gereken dini bir kural olarak değerlendirilmektedir.

Tıbbi nedenlerle sünnet

Tıbbi nedenlerle 19. Yüzyılda sünnet yararlı bir girişim olarak kabul edilmiş ve alkolizm, epilepsi, astım İdrar yolu hastalıkları gibi bazı hastalıklardan korunma da yararlı olduğu öne sürülmüştür. Bu yüzden 20. yüzyılın ilk yarısına kadar sünnet özellikle İngilizce konuşan ülkelerde yaygınlaşmıştır.

Daha sonra sünnet derisinin önemini vurgulayan makaleler yazılmış ve çocuk hastalıkları dernekleri rutin sünneti tavsiye etmekten vazgeçmişlerdir. Sünnet yapılma oranları da azalmıştır. Ancak özellikle sünnetin çocuklarda idrar yolu enfeksiyonlarını azalttığı gözlenmesiyle 1989 yılında Amerikan Çocuk Hastalıkları Akademisi yeni bir bildirge ile sünnet kararını ailelere bırakmıştır. Sünnet konusunda tarafsız kalmıştır.

İslamiyet’te sünnet kesin bir emir değildir

“Günümüzde sünnet esas olarak Musevi ve İslam toplumlarında uygulanmaktadır. Musevilik inancında yaradılış kitabına göre Tanrı İbrahim’e kendisini ve erkek çocuğunu sünnet etmesini emretmiştir.” diyen Op.Dr.Muzaffer Zorlu, sünnetin İslamiyet’te kesin bir emir olmadığını söyledi.

İslamiyet inancında ise sünnet işlemi peygamberin sözleri ve davranışları ile belirlenen bir kavram üzerine kurulmuştur. İslamiyet’te belirli bir sünnet yaşı yoktur. İslamiyet’te sünnet kesin bir emir değildir. Simgesel bir önemi vardır. Uygulamada ise her Müslüman çocuk mutlaka sünnet olmaktadır. Müslümanların kutsal kitabı Kuranı Kerim’de sünnetle ilgili herhangi bir ifade yer almaz.

Erkekliğin gerekliliği sünnet

Sünnetin bazı ataerkil toplumlarda erkekliğin bir gerekliliği olarak görüldüğünü ifade eden Op.Dr.Zorlu, ataerkil toplumlarda sünnet olmayan erkeklere evlenme hakkı verilmediğini hatırlattı.

Opr. Dr. Muzaffer Zorlu
Çocuk Cerrahi Uzmanı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir