Sünnet Komplikasyonları
Literatürde sünnet komplikasyonları oranları % 0,2-10 arasında bildirilmiştir.
Sünnet küçük bir cerrahi girişim olmakla beraber yeterli deneyim ve uygun şartlar sağlanmadan yapılırsa ciddi komplikasyon riski taşımaktadır.
Sünnet komplikasyonları oranları
Literatürde sünnet komplikasyonları oranları % 0,2-10 arasında bildirilmiştir. Ancak gerçek komplikasyon oranları %0,2-0,6 civarındadır.
Yenidoğan döneminde yapılan sünnetlerde daha az komplikasyon görülür. Toplu sünnetlerde komplikasyon oranını yüksektir. Atatürk Üniversitesi Hastanesi’ne sünnet komplikasyonları sebebiyle acil servise getirilen hastaların %73’ünün toplu sünnetten sonra getirildiğini bildirmişlerdir. Aynı yayında sünnet komplikasyonu nedeniyle getirilen çocukların çoğunun geleneksel sünnetçiler tarafından sünnet yapıldığı da bildirilmiştir.
Sünnetten sonra en sık görülen komplikasyonlar nelerdir?
1-Sünnet sonrası kanama. Sünnetten sonra görülen kanamalar genellikle hafif kanamalar şeklindedir ve baskı uygulayarak kontrol edilebilirler. Aşırı kanamalar % 0,6 oranında görülür ve ancak cerrahi olarak durdurulabilirler. Hemofili gibi kanama bozuklukları olan çocuklarda sünnetten sonra ciddi kanamalar görülebilir.
2-Sünnetten sonra enfeksiyon sıklığı %0,2-0,4 arasındadır. Plastibel cihazı ile yapılan sünnetlerden sonra daha sık görülmektedir. Antibiyotik tedavisine iyi yanıt verir.
3-Yetersiz dokunun çıkarılması Sünnet esnasında yetersiz doku çıkarılmasına bağlı daha sonra tekrar sünnet yapmak gerekebilir. Sünnet derisi, glans penis tamamen açığa çıkacak kadar alınmalıdır. Fakat sünnet derisi fazla bırakıldı diye tekrar sünnet yapma konusunda fazla aceleci davranılmamalıdır. Genellikle ikinci kere sünnet sadece sünnet olmamış görüntüsü olan kişilerde önerilmektedir. Yoksa penis büyüdükçe sünnet derisinin geri çekildiği ve sünnet derisi az alındı gibi görülen olgularda yıllar geçtikçe normal sünnetli görünümü kazandığı gözlenmiştir. Bu yüzden ikinci kere sünnet yapma konusunda aceleci olunmamalıdır. Ayrıca gömülü penislerde de sünnet derisi normal kesildiği halde fazla bırakılmış gibi görülür.
4-Sekonder fimozis: Sünnetten sonra kalan sünnet derisinin daralmasıdır. Cerrahi olarak düzeltilmelidir.
5-İdrar deliğinin daralması (meatal stenoz). İdrar deliği daralmasının frenülar arter bağlanmasına veya sünnetten sonra açığa çıkan idrar deliğinin etrafa sürtünmesine bağlı mekanik irritasyondan kaynaklandığı düşünülür. Ayrıca idrar deliğinin doğuştan dar olup sünnet derisi altında görülmeyen vakalarda sünnet yaptıktan sonra darlık görünür duruma geldiği için de yanlışlıkla sünnet komplikasyonu olarak değerlendirilebilir. İdrar deliği daralmalarında dilatasyon meatotomi veya veya meatotoplasti yapılabilir.
6-Glans amputasyonu bir başka çok önemli komplikasyondur. Glans penisin tamamı veya bir kısmı kesilebilir. Glans penis tümüyle ayrılmışsa nemli bir gazlı beze sarılarak bir plastik torba içerisinde buzlu suya konmalıdır. Direk buzun içine konulmamalıdır. Mümkün olan en kısa zamanda gerekli lokal debritman yapıldıktan sonra düzgün kesilmiş yara kenarları üzerine implante edilmelidir.
7-Cilt köprüsü: Sünnet derisinin glans penisten iyice ayrıştırılmadığı bitik vakalarında daha sık görülür. Cerrahi olarak kesilerek düzeltilir.
8-Methemoglobinemi (Mavi bebek): Sünnetten sonra siyanoz(ellerdeki, ayaklarda, dudaklarda morarma) ile başvuran fakat dolaşım ve solunum sistem bulguları normal olan hastada methemoglobinemi düşünülmelidir. Methemoglobinemide kanda dokulara oksijen taşınmasında yetersizlik olur. Methemoglobinemide bebeğe oksijen vermekle de siyanoz düzelmez. Metilen mavisi verilerek tedavi edilir. Yaşamın ilk altı ayında daha sık görülür. Lokal anestezi olarak pirilokain (citanest) verilen çocuklarda methemoglobinemi daha sık gelişir. Altı aydan küçük bebeklerde 2 mg/kg dozundan daha yüksek verilen pirilokaininin methemoglobinemiye neden olduğu bildirilmiştir. Küçük çocuklarda özellikle ilk üç aylık dönemde pupivakain ile lokal anestezi yapma daha güvenilirdir.
Komplikasyonsuz, neşe içinde sünnet ve sünnet sonrası dileklerimle.